İstanbul yapısı itibari ile hem büyük hem de oldukça kalabalık bir şehirdir. Kalabalıklığı kendi nüfusunun yanında çok sayıda ziyaretçi almasından da kaynaklanmaktadır. İstanbul’un bu durumu hemen hemen her dönemde aynı idi. K olarak yine konaklama hizmeti veren han odaları bulunmaktaydı. 1800’lü yılların ikinci yarısından sonra, bu hizmet yerini çağdaş otel anlayışına bırakmıştır. İstanbul Otelleri içinde hizmete açılan ilk yani en eski otel, Pera Palas’tır. 1892 yılında açılan otel, azınlıkların ve Wagons şirketinin ortaklığı ile açılmıştır. Daha sonra sırası ile İstanbul otelleri arasına, Tokatlıyan ve Bristol otelleri katılmıştır. Daha sonra süregelen zaman içinde farklı yapılarda çok sayıda otel hizmete açılmaya başlamıştır. Genel olarak bakıldığında geçmişten günümüze kadar İstanbul’da var olan konaklama ihtiyacının ne denli fazla olduğu görülmektedir. Günümüzde de halen otellere ve benzeri hizmet veren yerlere olan ihtiyaç oldukça fazladır. Grek konaklamak amacıyla gerekse etkinliklerin düzenlenmesi için otellere oldukça fazla gereksinim duyulmaktadır. İstanbul otelleri dünya çapında sempozyumlara, kongrelere, toplantılara da ev sahipliği de yapmaktadır. Beyoğlu, İstanbul otelleri arasında en eski otellerin yer aldığı ve otelleri ile öne çıkan bir semttir. Günümüzde lüks ve büyük oteller artık tek bir semt yerine farklı farklı semtlerde açılıyor olsa da Beyoğlu denildiği zaman akla hala oteller gelmektedir. bunlardan sadece bazılarıdır. Bir dönemin konaklama semti olarak da adlandırabileceğimiz Beyoğlu hemen hemen her farklı kültürden ve bölgeden insanın kaynaştığı ender semtlerin başında gelmektedir. En eski otellerin yoğunlukla bu semtte olması, ülke dışından ya da şehir dışında gelen yabancıların burada konaklamasına neden olmuştur. Bu durumun etkilerini bu gün hala görebilmek mümkündür. İstanbul otelleri ile de öne çıkmaya devam etmektedir.